“İyi tasarım, estetikle işlevselliğin sade bir dengede buluştuğu noktada başlar.”
ünümüzde tasarım, sadece estetik kaygılarla değil; kullanım kolaylığı, sürdürülebilirlik ve ruhu olan mekânlar yaratma amacıyla da şekilleniyor.
Bu yolculukta, sadelik ve işlevsellik birbirinden ayrılmaz iki temel kavram hâline geliyor.
Sadelik, yalnızca az detay kullanmak anlamına gelmez. Gerçek sadelik; ihtiyaçları doğru okumak, gereksiz öğeleri eleyerek mekâna nefes aldırmak ve kullanıcının deneyimini güçlendirmek demektir.
İşlevsellik ise tasarımın estetikle uyum içinde çalışmasını sağlar; her detay, bir amacı destekler, hayatı kolaylaştırır.
Projelerde bu iki ilke bir araya geldiğinde, zamanın ötesinde, zamansız bir estetik doğar.
Sade bir mekân, kullanıcısına özgürlük alanı tanır; işlevsel bir tasarım ise günlük yaşamın akışına görünmez bir kolaylık getirir.
Tasarımın gerçek gücü, sade ama düşünülmüş çözümlerle hayatı daha yaşanabilir kılmaktır.
Comments are closed